Çift Başlılığı Ortadan Kaldırıyoruz"

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine değinerek, "Bu modelle seçimde, hem hükümeti hem parlamentoyu doğrudan doğruya millet belirleyecek. Çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz. Bu çift başlı yürütme dolayısıyla Türkiye istediği hamleleri yapamamış dolayısıyla bedel ödemiştir." dedi.

Hayati Yazıcı, partisinin Ağrı İl Başkanlığınca kentteki Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 14 yılda Türkiye'ye yaptığı hizmetleri anlatarak, partilerinin milletin değerlerini gözettiğini, milletin çizdiği rotada hareket ettiğini söyledi.

Hedef kitlelerinin 80 milyon vatandaşın tamamı olduğunu belirten Yazıcı, 780 bin kilometrekare vatan toprağında yaşayan vatandaşların her birinin her sorunundan sorumlu olduklarını kaydetti.

Türkiye'nin kaynaklarının geçmiş iktidarlar döneminde verimli kullanılamadığını anlatan Yazıcı, 3 Kasım 2002'de iktidara gelen AK Parti'nin ülkenin sorunlarını çözdüğünü, ekonomisini büyüttüğünü, devasa projelere imza attığını, IMF'ye borcunu ödediğini, engelli vatandaşların sorunlarını çözdüğünü hatırlattı.

Yazıcı, haksızlıklara, milletin hukukunu çiğneyenlere, vatanı bölmeye yeltenenlere karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi dik durduklarını dile getirerek, bu duruşun merkezinde insanın olduğunu, bu kapsamda bugüne kadar yaptıkları 15 bütçede en fazla ödeneğin eğitime ve sağlığa ayrıldığını hatırlattı.

Savunma sanayisi alanında Türkiye'ye önemli kazanımlar sağladıklarını anlatan Yazıcı, Türkiye'nin, daha önce İsrail'den alınan insansız hava aracını artık kendisinin yaptığını kaydetti.

Yazıcı, Türkiye'nin, bölgesinde terörist unsurların yerleştiği bir coğrafyada bulunduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin helikopterini yaptığını, tank çalışmalarının olduğunu dile getirdi.

Ülkenin büyük hamleleri gerçekleştirdiğini ifade eden Yazıcı, "İşte bu hamlelerle ordumuzu daha güçlü hale getirememiş olsaydık Türkiye için hayati derecede önem taşıyan, bağımsızlığımız, toprak bütünlüğümüz ve insanımızın güvenliği açısından önem arz eden Fırat Kalkanı Operasyonu'nu gerçekleştiremezdik." diye konuştu.

Yazıcı, etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun 80 milyon insanın 780 bin kilometrekare vatan toprağında eşit olduğunu vurgulayarak, 15 Temmuz'da milletin egemenliğinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, bütün vatandaşların bir olup, darbeyi sabah olmadan akamete uğrattığını hatırlattı.

Türkiye'nin gücünü kırmak isteyenlerin her türlü teşebbüse başvurduğunu, bunların en alçakçasının ise 15 Temmuz'da gerçekleştiğini belirten Yazıcı, milletin göğsünü siper ederek, darbeyi akamete uğratmasının tarihte bir ilk olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi

Yazıcı, yeni hükümet modeli inşa ettiklerini, bunun isminin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olduğunu anlatarak, "Bu modelle seçimde, hem hükümeti hem parlamentoyu doğrudan doğruya millet belirleyecek. Çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz. Bu çift başlı yürütme dolayısıyla Türkiye istediği hamleleri yapamamış dolayısıyla bedel ödemiştir." dedi.

Geçmişte cumhurbaşkanı ve başbakanlar arasında yaşanan sorunlara atıfta bulunan Yazıcı,1982 Anayasası'nın Kenan Evren için tasarlandığını, yetkinin çok, sorumluluğun ise olmadığını kaydetti.

Yazıcı, mevcut sistemle devam edildiğinde ileride arızalı durumların olmayacağının garantisinin bulunmadığını belirterek, bu sorunu çözmek için yürütmeyi "tek başlı" hale getirdiklerini ifade etti.

Getirdikleri hükümet modelinde, Anayasa değişikliğinde kanun yapma hakkının sadece TBMM'ye ait olduğunu belirten Yazıcı, cumhurbaşkanına verilecek kararname çıkarma yetkisinin bugün Bakanlar Kurulunda olduğunu söyledi.

Yeni Anayasa'yı okumadan eleştiriyorlar

Anayasa değişikliği aleyhine konuşanların tamamının yeni anayasa metnini okumadığını belirten Yazıcı, Meclis'in de hiçbir zaman fesih durumuna düşmediğini dile getirdi.

Yazıcı, Cumhuriyet'in de bu milletin en kıymetli kazanımı olduğunu aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Cumhuriyet'in 100'üncü yılı 2023'te bizim hedeflerimiz var. Tempolu daha hızlı gitmeliyiz. Kaynaklarımızı daha verimli kullanmak üzere milletin hazinesinin daha da büyümesi için yapacağımız çok iş var. Bu çift başlılıkla vesayetçilerin istedikleri zaman müdahale etmesine ve mayınlı alanları anayasada temizlememiz lazım. Onun için fantazi içerisinde olamayız, böyle lüksümüz yok. El birliği ve iş birliğiyle hiç zaman kaybetmeden, bahane üretmeden Türkiye'nin geleceği, kardeşliğimizin pekişmesi için gerçekten Türkiye'nin terörle daha etkin mücadele yapabilmesini sağlamak amacıyla inşallah 16 Nisan'da hem kendimizi hem de yakınlarımızı sandığa götürüp kararımızı 'evet' yönünde ortaya koymalıyız."