Sancar: Sayın Öcalan'a Teşekkür Ediyorum

Suriye- Irak tezkeresi hakkında konuşan HDP'li vekil Sancar, açıklamasında çözüm sürecine değinerek, "Sürece verdiği katkılarından dolayı Sayın Öcalan'a teşekkür ediyorum." dedi.

"BARIŞI SELAMLAMAK İSTERDİK"

"Barışı selamlamak isterdik savaş bulutlarını değil. Ölüm haberleri ile sarsılmayı değil. Kalıcı barışın sağlanmasının nasıl gerçekleşeceğini konuşmak isterdik ama savaşı kalıcılaştırma niyetlerini tartışmak zorunda kalıyoruz." saptamasını yaptı.

"SAVAŞ SONA ERMEK ÜZEREYDİ"

"Aslında barışa çok yaklaşmıştık." diyen Sancar, "Bu ülkede 30 yıldır devam eden savaş sona ermek üzereydi. Ama bugün o noktadan çok uzaktayız" dedi.

"SAYIN ÖCALAN'A TEŞEKKÜR EDİYORUM"

"Sürece verdiği katkılarından dolayı Sayın Öcalan'a teşekkür ediyorum" diyen Sancar, "Bu tarihi fırsatı neden kaçırdık ve neden bugün savaş ortasındayız" diyerek bu soruya cevap bulmadan sorunlara çözüm bulunamayacağını belirtti.

"MÜZAKERE MASASINI NEDEN DEVİRDİNİZ"

Müzakere aşamasına geçmek gerektiği ve bunun için atılması gereken adımlar olduğunu bunun dünyada birçok kere tecrübe edildiğini hatırlatan Sancar, "Bu tecrübelerin ne gibi şartlar içerdiğini AKP de çok iyi biliyor" dedi.

Dolmabahçe'de evrensel şartlara uygun bir barış süreci yakalanma imkanı yakalanmışken, neden o noktadan geri dönüldü diye soran Sancar, "Neden Cumhurbaşkanı masa falan yoktur, Kürt Sorunu yoktur dedi." şeklinde konuştu.

"SAYIN DAVUTOĞLU NEDEN TEK BİR KELİME ETMEDİ"

Kendisinin bunun için sebepleri olabileceğini biliyoruz ifadesini kullanan Sancar şöyle konuştu, "Neden o mutabakatın mimarları, Sayın Davutoğlu neden tek bir kelime etmemiştir. Türkiye halkları adına soruyoruz. Dolmabahçe'yi siz bizim heyet ve İmralı ile birlikte oluşturdunuz inşaa ettiniz. Ardından Cumurbaşkanı da bunun olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Sonra kendisi vazgeçtiğinde siz bu sürecin siyasi sorumlusu olarak neden buna karşı bir ses çıkarmadınız, bugüne kadar açıklama yapmadınız."

"BÜTÜN ÖLÜMLER BİZİM İÇİN AYNI DERECE AĞIRDIR"

Yalçın Akdoğan'a da aynı soruları yönelten Sancar "Savaşın ne demek olduğunu biliyoruz. Savaş başladığında artık her bir ölüm diğerinin gerekçesi haline gelir. Sadece canlar değil vicdanlar ve ahlak da bozulur. Bütün ölümler bizim için aynı derece ağırdır. Ama savaş ortamında bu vicdani sesi duyurmanız mümkün olmuyor.

"BİZE KARŞI SALDIRILAR SAVAŞA DÖNÜŞÜN PLANIYDI"

Dolmabahçe mutabakatını yıktıktan sonra, bize karşı saldırılar savaşa yeniden dönüşün bir planıydı. Savaşın yolunu açtığınızda provokasyonlar ortaya kondu. Ağrı Diyadin halkların gözü önünde ortaya çıktı. Tüm provokasyonlara rağmen sürecin devam etmesi için irade koyduklarının söyleyen Sancar, "İsterdik ki PKK 7 Haziran'a kadar sürdürdüğü tavrı sürdürsün" dedi.

"KARŞILIKLI ATEŞKES TALEP EDİYORUZ"

Ceylanpınar'da iki polisin katledilmesinin de provokasyon olduğunu söyleyen Sancar şöyle devam etti: "Savaş başlayınca ne olduğunu biliyoruz. 7 Yaşında Baran Çağlı vuruluyor. Çocuklarımız, yaşlılarımız vuruluyor. O nedenle karşılıklı ateşkes talep ediyoruz. Silahların sustuğu demokratik çerçevede çözüm sağlayacak tek yol olan müzakereye dönüşü istiyoruz. Artık keyfe bağlı değil kurallı ve kurumsal bir süreç istiyoruz"

"MÜZAKARE İÇİN İMRALI'DA SALON HAZIRLANDI"

Müzakereye geçmeyi kabul ettiklerini hatırlatan Sancar, heyetlerin bunu bildiğini belirtti. Müzakere için İmralı'da salon hazırlandığını ve fiziksel olarak bile masanın kurulduğunu vurgulayarak tekrar "Ne oldu" sorusunu yöneltti ve "Bu sorunun cevabı bugün yaşanan acıların cevabını da ortaya çıkartacaktır" dedi.

"TEZKERENİN AMACI YPG'Yİ VURMAKTIR"

"İktidar hesapları için büyük emeklerle kurulan çözüm süreci çökertilmiştir" diyen Sancar şunları söyledi: "Ölümleri önleyecek olan, yolları da açmamız gerekiyor. Özellikle bu tezkerenin amacı nedir diye bakınca bu gelişmelerden bağımsız olmadığını apaçık görüyoruz. Neden Suriye'de tehdit bu kadar büyük bir milli güvenlik sorunu haline getirildi. 2003'te çıkarılan tezkerelerin amacı neydi?

Arşivlere bakın göreceksiniz çıkarılan tezkerelerin tek amacı vardı. Kürtlerin Irak'ın kuzeyinde kendilerini yönetebilecekleri bir statü elde etmelerini engellemekti. Bu tezkerenin de amacı budur. Kürtlerin Suriye'de kendilerini yönetebilecekleri korunaklı bir alan yaratmalarını engellemek"

"BÖLGEDE TEK İYİ GEÇİNDİKLERİ KUZEY IRAK YÖNETİMİ"

"Bedeli ne olursa olsun izin vermeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanı sözlerini hatırlatan Sancar, şimdi bölgede tek iyi geçindikleri yer Kuzey Irak yönetimidir. Bölgede halklarla iyi ilişki kurmak için bugün savaş sonra pişmanlık ve 10 yıllık kayba gerek yok." diyen Sancar, "2003'te Güney Kürdistan aşağılanıyordu şimdi baş tacı ediliyor. Aynı şey Rojava için de geçerlidir" dedi.

"ROJAVA TAM DA BİZİM İÇİMİZDE OLAN BİR YERDİR"

Kobane bizi ilgilendirmiyor dendiğini ancak Kobane'nin IŞİD'den kurtarılmasının ardından Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Sancar, "Rojava tam da bizim içimizde olan bir yerdir. Ben Nusaybin'de doğdum. Yakınlarım hastalanınca Kamışlı'ya götürürlerdi. Bunlar ortak şehirlerdir. Bu yapay sınırlarla bölünmüş ortak şehirdirler. Onları tehdit olarak görürseniz, buradaki Kürtlerle kardeş olduğunuza inandıramazsınız bu Kürtleri" dedi.

"SESSİZ ÇOĞUNLUK SAVAŞ İSTEMİYOR"

"Savaş doruk noktasına ulaştığında çoğunluğun onu istememiş olduğu ortaya çıkar, bu çoğunluk sessizdir, kimse onu dikkate almaz" diyen Sancar, nefretin ve savaşın Türkiye toplumunun büyük çoğunluğunun kalbinde yer olmadığını söyledi.

"İktidar hesapları için savaş yürütülemiyor artık." diyen Sancar asker ölümlerinde "Çocuklarımız neden ölüyor artık" diye soru sormaya başladıklarını ve cenazelerdeki tepkileri hatırlattı.